Kursk Muharebesi, 2. Dünya savaşı sırasında Doğu Cephesi’nde, Alman kuvvetlerinin Sovyetlerin Kursk çıkıntısına karşı giriştikleri genel taarruzdur. Doğu Cephesi’nde 1943 yılının en önemli çatışmalarından biri olan Kursk Savaşı yapıldı. En büyük tank çarpışmalarından biri ve bir günde en fazla kayıp verilmiş hava çatışmaları bu muharebede gerçekleşmiştir. Bu savaşın en temel nedeni Sovyet birliklerinin alman cephesine doğru yaptığı bir uzamanın Almanlarca kırpılmak istenmesiydi. Almanlar büyük Hisar harekatının hazırlıkları sırasında, yalnızca kendi birlikleri ile ilgilenmişler ve düşmanı hesaba katmamışlardır.
1. Dünya Savaşı’nda Alman Ordusu, o zamanın en güçlü ordularından biri olarak kabul ediliyordu. Hatta o dönem geliştirilen çoğu askeri teknoloji, şu an günlük hayatımızda çok sık kullandığımız teknolojilere kaynaklık etti. Almanya kısa süre içerisinde Avrupa’nın her köşesine ulaştı. Ancak onu yavaşlatan, yüksek teknolojisine rağmen kaybettiği bir tank savaşı olmuştu. 5 Temmuz 1943 günü sabaha karşı saat 05:30’da Kursk’a saldırdılar.
Kuzeyde, General Walter Model komutasındaki yedi zırhlı tümen, iki mekanize tümen ve dokuz piyade tümeni, Oryol yönünden taarruza geçer. Güneyde Von Manstein komutasındaki 10 zırhlı tümen, 1 mekanize tümen ve 7 piyade tümeni ise Belgorod’dan kuzey ve kuzey doğu yönünde harekâta giriştiler. Toplam 17 zırhlı, 3 mekanize ve 16 piyade tümeninden oluşan toplam 36 tümenle taarruza girişmişlerdir. Saldırı noktası Kızıl Ordu Merkez Cephesi doğru olarak tespit edilmişti.
45 km genişliğinde bir cephede saldırıya geçen Almanlar kendilerini mayın tarlalarının arasında sıkışmış vaziyette buldular ve ağır topçu ateşi altında istihkamcıların gelip mayınları temizlemesini beklemek zorunda kaldılar. Kızıl Ordu birlikleri mayın tarlalarını hafif silahlar ve toplarla ateş altında tutarak Alman istihkamcıların mayınları elle temizlemelerini geciktirdiler; Kızıl Ordunun mayın tarlalarındaki Alman kayıpları ağır oldu.
9.Ordu’nun ilerleyememesinde çeşitli faktörler rol oynadı. Sovyet savunma planlaması ve Almanların kuvvetleri bir noktaya odaklayamaması ana faktörlerdendi. Alman tankları toplu halde kullanılmak yerine parça parça kullanıldı ve çoğu zaman da piyade desteğinden yoksundu. Sovyet savunma hazırlıkları diğer bir önemli faktördü. Mareşal Rokossovski komutasındaki Merkez Cephesi Almanların muhtemel saldırı noktalarını doğru tespit ederek buraları ağır tahkimatlarla güçlendirirken diğer yerleri zayıf bıraktılar. Alman taarruzunun ağırlığını en fazla göğüsleyen Sovyet 13. Ordusu Merkez Cephesi’nin diğer birliklerinden asker ve tanksavar topu sayısı bakımından kat kat üstündü ve bütün çıkıntıdaki en sert savunma hattını tutuyordu.
9. Ordu’nun bir başka şanssızlığı ise Sovyet Yüksek Komutasının planlama hatası yaparak, Alman ana saldırısının kuzeyden Merkez Cephesi’ne yapılacağını düşünmeleri ve bu bölgeye daha fazla kuvvet yığmaları oldu. Merkez Cephesi de taktik derinlikte (20 km derinlikde) savunmayı tercih etti ve cephe hattın hemen gerisinde daha az bir kuvvet bıraktılar. Bunun sonucunda Alman birlikleri mayınlarda ve topçu ateşi altında hırpalanırken, önemli ölçüde Sovyet gücünü imha etme olanağına sahip olamadı.
Walter Model’in ordusunda Manstein’ın emrindekinden daha az tank vardı Bunun nedeni Manstein’in, kendi kuvvetlerinin kuzeyinde konuşlanmış olan Bryansk Cephesi’nden, bir karşı taarruza girişebilecekleri nedeniyle çekiniyor olmasıydı. Bunun üzerine General Model, Bryansk Cephesi’nin olası bir karşı taarruzunu önlemek için elindeki en güçlü kolordu grubu olan (2. Panzer Tümeni ve 1. Mekanize Tümen) Korpsgruppe Esbecki, cephe hattı gerisine yerleştirmeye karar verdi.General Model’in kendi zırhlı güçlerini taarruzda toplamamış olmasının, Kursk çıkıntısına yönelen Alman kuzey kıskacını zayıflattığı söylenebilir.
Son olarak da 9. Ordu serbest birlikler yerine zaten Sovyetlerle karşı karşıya olan piyade birlikleriyle saldırıya geçmek zorunda kalmıştı. Batılı Müttefikler, 9 – 10 Temmuz 1943 gecesi Sicilya’nın istilası için, Husky Harekâtı olarak bilinen bir çıkartma yaptılar. Üç gün sonra Hitler Von Kluge’u ve von Manstein’i, Doğu Polonya’daki karargâhına (Kurtini) çağırdı ve Zitadelle Harekâtı’nı “geçici olarak” iptal etme niyetini bildirdi. Von Manstein onu vazgeçirme girişiminde bulundu ve Zitadelle Harekâtı’nın zaferin kenarında olduğunu ileri sürdü. Şunları söyledi, “Düşmanın getirdiği yedek kuvvetlerin, kesin bir biçimde yenilgiye uğratılmasından önce çekilmesine hiçbir şekilde izin vermemeliyiz”.
Hitler’in taktik savaşın doruk noktasında operasyonu sonlandırma kararlılığı, Alman generallerinin günlüklerinde ve bazı tarihçiler tarafından bugüne kadar şiddetle eleştirilmiştir. Örneğin, SS panzer tümenlerinin, Kursk Muharebesi’ndeki katkıları yaşamsal olacakken, Sicilya’ya ulaşmalarının üç ayı bulmuş olması nedeniyle zamanında müdahale edememelerine işaret edilmektedir. Heinz Guderian’ın günlüğünden: Zitadelle Harekâtı’nın başarısızlığa uğraması bizi kesin sonuçlu bir yenilgiye götürdü. Bunca büyük emeklerle yeniden örgütlenen ve yeniden donatılan zırhlı teşkiller insanca ve donatımca büyük kayıplar vermişler ve şimdi uzun bir süre yeniden kullanılamayacak duruma düşmüşlerdi. Doğu Cephesi’ni savunmak için bunların zamanında derlenip toparlanabilecekleri de şüpheliydi…
Burada söylemeye gerek yoktur ki Ruslar zaferlerinin başarısını tam anlamıyla genişletmeyi başarmışlardır. Artık Doğu Cephesi’nde sükunetli dönem diye bir şey kalmayacaktı. Zira düşman inisiyatifi tartışma götürmez bir şekilde kendi eline almıştı.
3 yorum
Yazı için teşekkürler! Fakat ben Almanların Kursk’taki kayıplarını biraz abartılmış buluyorum. Gerçekten bu kadar büyük bir kayıp yaşadılarsa, neden daha sonraki çatışmalarda bu kadar etkin kaldılar? Belki de bazı stratejik hataları yeterince vurgulamamışsınızdır.
Yazı harika ama bence Sovyetlerin zaferindeki stratejik hatalara daha fazla değinilse daha iyi olurdu. Özellikle yanlış tahminler ve fazla savunma yapmaları belki de onların başarısında kritik bir rol oynamıştır. Sizce bu noktada neler yapılabilirdi? Ayrıca, Almanların taktikleri değişseydi sonuç farklı olur muydu?
Yazınız için teşekkürler! Ancak, Kursk Muharebesi’nde Sovyetlerin zaferinin, sadece askeri taktiklerden mi kaynaklandığını düşünüyorsunuz? Birçok tarihçi bunun yanı sıra moral ve halk desteğinin de önemli rol oynadığini iddia ediyor. Sizce bu faktörler ne ölçüde etkili oldu?