Budizm, Buda’nın milâttan önce VI. yüzyılda Hindistan’da kurduğu din ve felsefe sistemidir. Budizm kelimesi Batı dillerinde Buda’nın kurduğu dinin adı olarak kullanılmaktadır. Asya’da Budistler’in yaşadığı ülkelerde bu din Buda-Sasana (Buda şâkirtliği, Buda disiplini) diye adlandırılır. Milâttan önce VI. yüzyılda Hindistan’ın kuzeydoğusunda doğan, Brahman şekilciliğine ve kast sistemine karşı çıkmıştır.
Günümüzde Hindistan, Çin, Mançurya, Moğolistan, Seylan, Tayland, Burma, Kamboçya, Laos, Doğu Bengal, Vietnam, Bhutan, Birmanya, Singapur, Malezya, Tayvan, Kore ve Japonya gibi Asya ülkelerinde Budistler’in sayısı büyük bir yer tutar. Ayrıca özellikle Zen Budizm denilen yeni bir Budist mezhep bazı Avrupa ülkelerinde taraftarlar kazanmaktadır.
Budizm Bir Din Mi Yoksa Felsefe mi?
Budizm’e çok fazla tabiisi ve pek çok öğretisi; ibadet haneleri, eğitim sistemleri ve ibadet şekilleri bulunduğu için bir din denilebilir. Farklı mezhepleri, farklı kültürlere göre öğretileri ve kitapları bulunur. Ancak kurucu Buda, tanrının öğretilerini getiren bir elçiden çok kendini biz insanların ve tanrıların öğretmeni olarak görmüştür. Pali dilinde Dhamma, Sanskritçe’de Dharma olarak adlandırılan öğretiler ortaya koymuştur. Bu öğretiler kişinin manevi duygularını kavraması yerine, evrenin düzenini ve ruhsal gelişimi sağlayan doğa yasalarını kabul eder. Bu anlayışa ancak onun öğretilerinin ve yönteminin izinde gidilirse ulaşılabilir.
Diğer dinlerin köktenci yaklaşımına ve basmakalıp öğretilerine şüpheyle yaklaşır. Budist öğretileri ne tanrıyı ne de ruhun varlığını kabul eder. Budizm Hindistan’daki veda inanç sistemine karşı bir yenilik hareketi olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de Budizm’e bir felsefi sistem demek daha doğru görünür. İlk etapta bir tanrı anlayışı olmayan Budizm’de -ki dinler tanrısaldır, tanrı yoksa din yoktur- sonradan pek çok tanrı türemiş, belki tanrı olarak değil de aracı olarak isimlendirilse de insanların ibadetlerine ve kurban gibi kutsal gerekliliklere dahil olan heykellerle dolu ibadethaneler de her köşede yerini almıştır. Budizm ve Yayılması Son yıllarda da Batılı toplumlarda “alışılanın dışında” ve “toplum dışı” hayat tarzlarıyla dikkat çeken yeni bir akım görülmektedir. Bu akım Doğu kültürünü, felsefelerini ve inanışlarını kullanarak dikkat çekmeye çalışan kimselerden oluşmaktadır. Bu akımın kullandığı Doğu felsefelerinin başında ise Budizm gelmektedir. Dünya üzerinde, özellikle de Amerika ve Avrupa’da bazı kimselerde, Budizm’e yönelik bir ilgi görülmektedir. Bu ilginin en önemli nedenlerinden biri, bu inanışın, insanlara gizemli, mistik ve hayret verici özelliklere sahip olduğu izlenimi oluşturacak şekilde lanse edilmesidir. Örneğin Budizm’in ortaya çıkışı insanlara efsanevi, uhrevi bir masal olarak aktarılır. Budizm’i anlatan kitaplarda ya da filmlerde Buda büyük bir gizem kaynağı olarak gösterilir. Aynı şekilde Budist rahiplerin hayatları da Batılı insanlara sırlarla dolu, dolayısıyla dikkat çekici olarak tanıtılır. Bu kişilerin ilginç kıyafetleri, kazıtılmış saçları, ibadet şekilleri, törenleri, yaşadıkları yerler, yoga ve meditasyon gibi garip uygulamaları insanları hayrete düşürmekte, ilgilerini çekmektedir. Şöyle ki alışılagelmiş inançların ya da uzaklaşılmış inanç sistemlerinin yanı sıra etnik Budist bakış açısı, giyim ve kültürü insanlar tarafından ‘orijinal insan’ başlığı açısından hoş karşılanmaktadır. Aynı zamanda Buda’nın barışçıl ve iç huzura yönelik doktrini de din savaşlarından bunalmış yüzyıl insanını da oldukça olağan bir şekilde etkileyebilir. Ayrıca Asya’da Budizm’e karşı büyük bir bağlılık ve tutuculuk olduğundan; Budizm’in birleştirici yönü olduğu düşünüldüğü için demokrasinin bir öncülü olabileceğine dair oluşan birtakım inanışlar da insanları Budizm’e yöneltmektedir.
Budizm’in Ahlaki Bakış Açısı
- Can almaktan kaçınmak (duyarlı yaşam formlarına karşı şiddetsizlik)
- Verilmemiş olanı almaktan kaçınmak (hırsızlık yapmamak)
- Tensel (cinsel) suistimalden kaçınmak
- Yalandan kaçınmak (her zaman doğruyu söylemek)
- Farkındalık kaybına yol açan sarhoş edici maddelerden (özellikle alkol ve uyuşturucular) uzak durmak
- Yanlış saatlerde yemekten kaçınmak (yalnızca gündoğumundan öğlene kadar yemek)
- Dans etmekten, müzik çalmaktan, mücevher takmaktan, makyaj malzemesi kullanmaktan, gösteri ve eğlencelerden kaçınmak
- Yüksek veya lüks sandalye ve yatakları kullanmaktan kaçınmak.
Budizm’in Mantık Dışı Olguları Geleneksel Budizm’de tek düze giyim, saç kazıtma, manastır eğitimi, edindikleri modern dünya görüşüne rağmen basit bir hayata tabi olmak zorunda kalmak ve ibadethaneleri için ellerinde kaplarla para toplayarak dilencilik yapmak, İnsanların fareye ya da ineğe dönüşecekleri inanışı, İneklerin, farelerin ve başka hayvanların kutsal görünüşü, reenkarnasyon inancı, yoga ve Nirvana* ile tüm dertlerden kurtulabilmek ve putperestlik Budizm’in mantığa uzak yönleridir.